Çiftçiye Ürününü Alım Garantisi
Çiftçiye Ürününü Alım Garantisi
Koronavirüs (taç virüs) Elbette bir şeklinde önlenecek ya da azalacaktır. Evet, can kaybımız oluyor. Tedbir teşhis tanı ve tedavi ile bu hastalığı en az can kaybıyla atlatmaya çabalamalıyız. Dünyayı saran bu hastalık sürecinde en çok ihtiyacınız olan gıdadır. Girdiler ve aracılar yüzünden artan gıda fiyatlarını düşürmek için, çiftçi ve üreticiyi cezalandırarak dışarıdan gıda ürünü aldığımız günler artık geride kaldı diyebiliriz. Artık her ülke kendi vatandaşını doyuracak gıdaya sahip olup fazlasını saklayacaktır. Bol günlerin dar günü düşünülmektedir.Geçtiğimiz günlerde tarım bakanımız desteklemelerin yattığını yatırılmaya çalışıldığını açıklayarak gıda üretiminde bir sorunumuz olmayacağını dile getirdi. Desteklemeyi alanla tarlayı ekenin aynı kişi olmadığını dile getirmek gerekir. Bir kesimin arazisi var araziyi başkasına icara vermiş desteklemeyi kendisi alıyor Eken kişi hem ekip dikmenin masrafını yüklenirken hem de desteklemeden bir fayda görmüyor. Önceki bir makalemde desteklemeyi alıp oraya hiç ürün ekmeyeni dile getirmiştim. Çiftçimizin birçoğunun ise tarlaları bölünmemiş kendi üzerinde değil. Sözde onun ekiyor ama destek için başvuramaz. Çiftçilik ile iç içe olan bir yazar olarak Meyve ve sebzenin ne kadar alıcısının olacağı üretilirse kimin alacağı soruların cevabının olup olmadığını merak ediyorum. Isparta'nın Gedikli köyünde 600 ila 800 ton kadar kiraz yetişiyor, bu kirazlar iç piyasaya girmeden direkt yurt dışına ihraç ediliyordu. Bu yıl bunun durumu ne olacak dışarısı bunu alacak mı, biz bunu dışarıya satacak mıyız? Elma üretici durumu ne olacak? Meyveyi gözden çıkarsa bile ilaçlamaları sulaması yapılmak zorunda. Bu meyveden alacağı para ile geçimini sağlayanlar ne yesin?Hayvan yetiştiricisinin girdilerini artık saymayacağım sizler gidip görün. Domates, biber, patlıcan, fasulye vb. üreticisinin durumu ne olacak? Bu insanlar bunu üretsin ama satabilecek mi? Ürününü değerinde satamaz ise üretmekten kaçınacaktır. Çiftçi tohumu gübreyi ilacı mazotu her şeyi veresiye alır ürünü satınca önderim der. Şimdi esnaf bunları çiftçiye verecek mi? Birde yaban hayvanlarına o kadar çok sevgi besledik ki artık çiftçiler ürün alamıyorlar. Geçtiğimiz yıl kiraz haberini yaparken Isparta Gedikli köyünde vatandaşların kirazı alabilmek için bahçede yattığını anlatmıştım. Yine aynı köyün sakinlerinin yetmişe yakın sığırını kurtlar yedi. Kurtlara dokunma domuzlara dokunma artık üretici tarım yapamaz oldu. Isparta’nın başka köylerinde de dinlediğim çiftçiler domuzlardan dolayı nohut ekimini bıraktık dediler. Ülkemiz vatandaşlarını doyurabilmek için çiftçimizin yanında olmalıyız. Artık bina ve betonların yenemeyeceğini görmeliyiz. Bir insanın bir evi varsa neden birde yazlığı olur? Sizin bina diktiğiniz yerlerde tarım yapmalıyız. Gençlerimizi artık tarıma teşvik etmeliyiz. Bu yıl daha fazla ekmeliyiz. Devlet olarak konserve yapıp ya da başka saklama koşullarında depolamalıyız. Kısacası çiftçiye ürününü değerinde alım garantisi vermeliyiz. Çiftçi satamadığında yok pahasına alıcılar çıkıyor. Çiftçi kaybediyor, Ülke kaybediyor. Yok, pahasına alan aracılar kazanıyor.
Koronavirüs (taç virüs) Elbette bir şeklinde önlenecek ya da azalacaktır. Evet, can kaybımız oluyor. Tedbir teşhis tanı ve tedavi ile bu hastalığı en az can kaybıyla atlatmaya çabalamalıyız. Dünyayı saran bu hastalık sürecinde en çok ihtiyacınız olan gıdadır. Girdiler ve aracılar yüzünden artan gıda fiyatlarını düşürmek için, çiftçi ve üreticiyi cezalandırarak dışarıdan gıda ürünü aldığımız günler artık geride kaldı diyebiliriz. Artık her ülke kendi vatandaşını doyuracak gıdaya sahip olup fazlasını saklayacaktır. Bol günlerin dar günü düşünülmektedir.Geçtiğimiz günlerde tarım bakanımız desteklemelerin yattığını yatırılmaya çalışıldığını açıklayarak gıda üretiminde bir sorunumuz olmayacağını dile getirdi. Desteklemeyi alanla tarlayı ekenin aynı kişi olmadığını dile getirmek gerekir. Bir kesimin arazisi var araziyi başkasına icara vermiş desteklemeyi kendisi alıyor Eken kişi hem ekip dikmenin masrafını yüklenirken hem de desteklemeden bir fayda görmüyor. Önceki bir makalemde desteklemeyi alıp oraya hiç ürün ekmeyeni dile getirmiştim. Çiftçimizin birçoğunun ise tarlaları bölünmemiş kendi üzerinde değil. Sözde onun ekiyor ama destek için başvuramaz. Çiftçilik ile iç içe olan bir yazar olarak Meyve ve sebzenin ne kadar alıcısının olacağı üretilirse kimin alacağı soruların cevabının olup olmadığını merak ediyorum. Isparta'nın Gedikli köyünde 600 ila 800 ton kadar kiraz yetişiyor, bu kirazlar iç piyasaya girmeden direkt yurt dışına ihraç ediliyordu. Bu yıl bunun durumu ne olacak dışarısı bunu alacak mı, biz bunu dışarıya satacak mıyız? Elma üretici durumu ne olacak? Meyveyi gözden çıkarsa bile ilaçlamaları sulaması yapılmak zorunda. Bu meyveden alacağı para ile geçimini sağlayanlar ne yesin?Hayvan yetiştiricisinin girdilerini artık saymayacağım sizler gidip görün. Domates, biber, patlıcan, fasulye vb. üreticisinin durumu ne olacak? Bu insanlar bunu üretsin ama satabilecek mi? Ürününü değerinde satamaz ise üretmekten kaçınacaktır. Çiftçi tohumu gübreyi ilacı mazotu her şeyi veresiye alır ürünü satınca önderim der. Şimdi esnaf bunları çiftçiye verecek mi? Birde yaban hayvanlarına o kadar çok sevgi besledik ki artık çiftçiler ürün alamıyorlar. Geçtiğimiz yıl kiraz haberini yaparken Isparta Gedikli köyünde vatandaşların kirazı alabilmek için bahçede yattığını anlatmıştım. Yine aynı köyün sakinlerinin yetmişe yakın sığırını kurtlar yedi. Kurtlara dokunma domuzlara dokunma artık üretici tarım yapamaz oldu. Isparta’nın başka köylerinde de dinlediğim çiftçiler domuzlardan dolayı nohut ekimini bıraktık dediler. Ülkemiz vatandaşlarını doyurabilmek için çiftçimizin yanında olmalıyız. Artık bina ve betonların yenemeyeceğini görmeliyiz. Bir insanın bir evi varsa neden birde yazlığı olur? Sizin bina diktiğiniz yerlerde tarım yapmalıyız. Gençlerimizi artık tarıma teşvik etmeliyiz. Bu yıl daha fazla ekmeliyiz. Devlet olarak konserve yapıp ya da başka saklama koşullarında depolamalıyız. Kısacası çiftçiye ürününü değerinde alım garantisi vermeliyiz. Çiftçi satamadığında yok pahasına alıcılar çıkıyor. Çiftçi kaybediyor, Ülke kaybediyor. Yok, pahasına alan aracılar kazanıyor.
Koronavirüs (taç virüs) Elbette bir şeklinde önlenecek ya da azalacaktır. Evet, can kaybımız oluyor. Tedbir teşhis tanı ve tedavi ile bu hastalığı en az can kaybıyla atlatmaya çabalamalıyız. Dünyayı saran bu hastalık sürecinde en çok ihtiyacınız olan gıdadır. Girdiler ve aracılar yüzünden artan gıda fiyatlarını düşürmek için, çiftçi ve üreticiyi cezalandırarak dışarıdan gıda ürünü aldığımız günler artık geride kaldı diyebiliriz. Artık her ülke kendi vatandaşını doyuracak gıdaya sahip olup fazlasını saklayacaktır. Bol günlerin dar günü düşünülmektedir.Geçtiğimiz günlerde tarım bakanımız desteklemelerin yattığını yatırılmaya çalışıldığını açıklayarak gıda üretiminde bir sorunumuz olmayacağını dile getirdi. Desteklemeyi alanla tarlayı ekenin aynı kişi olmadığını dile getirmek gerekir. Bir kesimin arazisi var araziyi başkasına icara vermiş desteklemeyi kendisi alıyor Eken kişi hem ekip dikmenin masrafını yüklenirken hem de desteklemeden bir fayda görmüyor. Önceki bir makalemde desteklemeyi alıp oraya hiç ürün ekmeyeni dile getirmiştim. Çiftçimizin birçoğunun ise tarlaları bölünmemiş kendi üzerinde değil. Sözde onun ekiyor ama destek için başvuramaz. Çiftçilik ile iç içe olan bir yazar olarak Meyve ve sebzenin ne kadar alıcısının olacağı üretilirse kimin alacağı soruların cevabının olup olmadığını merak ediyorum. Isparta'nın Gedikli köyünde 600 ila 800 ton kadar kiraz yetişiyor, bu kirazlar iç piyasaya girmeden direkt yurt dışına ihraç ediliyordu. Bu yıl bunun durumu ne olacak dışarısı bunu alacak mı, biz bunu dışarıya satacak mıyız? Elma üretici durumu ne olacak? Meyveyi gözden çıkarsa bile ilaçlamaları sulaması yapılmak zorunda. Bu meyveden alacağı para ile geçimini sağlayanlar ne yesin?Hayvan yetiştiricisinin girdilerini artık saymayacağım sizler gidip görün. Domates, biber, patlıcan, fasulye vb. üreticisinin durumu ne olacak? Bu insanlar bunu üretsin ama satabilecek mi? Ürününü değerinde satamaz ise üretmekten kaçınacaktır. Çiftçi tohumu gübreyi ilacı mazotu her şeyi veresiye alır ürünü satınca önderim der. Şimdi esnaf bunları çiftçiye verecek mi? Birde yaban hayvanlarına o kadar çok sevgi besledik ki artık çiftçiler ürün alamıyorlar. Geçtiğimiz yıl kiraz haberini yaparken Isparta Gedikli köyünde vatandaşların kirazı alabilmek için bahçede yattığını anlatmıştım. Yine aynı köyün sakinlerinin yetmişe yakın sığırını kurtlar yedi. Kurtlara dokunma domuzlara dokunma artık üretici tarım yapamaz oldu. Isparta’nın başka köylerinde de dinlediğim çiftçiler domuzlardan dolayı nohut ekimini bıraktık dediler. Ülkemiz vatandaşlarını doyurabilmek için çiftçimizin yanında olmalıyız. Artık bina ve betonların yenemeyeceğini görmeliyiz. Bir insanın bir evi varsa neden birde yazlığı olur? Sizin bina diktiğiniz yerlerde tarım yapmalıyız. Gençlerimizi artık tarıma teşvik etmeliyiz. Bu yıl daha fazla ekmeliyiz. Devlet olarak konserve yapıp ya da başka saklama koşullarında depolamalıyız. Kısacası çiftçiye ürününü değerinde alım garantisi vermeliyiz. Çiftçi satamadığında yok pahasına alıcılar çıkıyor. Çiftçi kaybediyor, Ülke kaybediyor. Yok, pahasına alan aracılar kazanıyor.