Küçük Ölçekli Levha Kayması Var mıdır?
Kahramanmaraş depremi sonrası bir kez daha evimizin altından fay geçiyor mu diye bakmaya başladık. Daha önce bildiğimiz faylar dışında diri fay gündemimize girdi. Bende yaşadığım yer olan Isparta’nın Gedikli köyünde olan diri faylara baktım.
Benim evimin yirmi metre kadar ötesinde Kuvaterner fay olduğunu gördüm. Fayın bin yirmi beş metre uzunluğunda kısa bir fay olduğunu ölçtüm. Üst tarafından gelen uzun bir fay ve ortada bir faysız alan ve ileride tekrar başlayan fay var. Bana yakın olan kısa fay nereden geldi neden bu kadar küçük diye düşündüm. Bunun diğer iki uçtan kırılıp kaymış olabileceğini düşündüm. Bin yirmi beş metre olan küçük fayı ölçüp diğer iki uca ulayınca oraya
kusursuz oturdu. Bu fay kırılıp ve Beyşehir gölüne doğru üzerinde bulunan araziyi kaydırdığını düşünüyorum. Dere ağzında olan Gedikli köyünün yerleşim yeri dere dolgusu olan yerlerden daha büyük olması kayma sonucu olabileceğini düşündürüyor. Gedikli köyünün bulunduğu yer deprem sonrası Beyşehir gölüne doğru kayıp bu araziyi oluşturmuş olabilir mi?
Gedikli köyünün önü ile Mada adası arasında bir Kızıltepe bulunmakta. Gedikli köyünün kuzey tarafında bir Kızılburun dediğimiz yarım bir tepecik bulunmakta. İkisinin kayaç yapısı aynıdır. İyice bakıldığı
zaman kızıl tepenin Kızılburun’dan kopmuş olabileceği sorusunu akla getiriyor. Kızıltepe Kızılburun’dan 2055 metre güneye kaymış gibi görünüyor. Bin yirmi beş metre uzunluğunda olan kısa fay Kızıltepe’nin yanından başlayıp kuzeye doğru uzanmakta. Kızıltepe’yi Kızılburun kesikleri ile eşleştirirsek uyum sağladığı görülüyor. Kızıltepe’nin kayaç yapısı etrafında uzanan dağ silsilesinin yapısına uymuyor. Kızıltepe’nin ve kızıl burunun kayaç yapısı Beyşehir gölünün kuzey kıyısında bulunan Kızıldağ kayaç yapısına uymaktadır. Kızıltepe’yi Kızılburun’a getirirsek Kızıldağ silsilesine yaklaşmış olacak.
Büyük levhaların hareket halinde olduğunu biliyoruz. Büyük ölçekli hareketler olduğu gibi küçük ölçekli hareketlerde bulunmakta mıdır? Yerbilimci hocalarımız Prof. Dr. Celal Şengör ve Prof. Dr. Naci Görür hocalarımız bizleri bilgilendirir mi?